Dekan'ın Mesajı

BENİM GÖZÜMDE

İSLÂMÎ İLİMLER MENSUBU OLMAK

 

Benim gözümde İslâmî İlimler mensubu olmak demek; iyilikte, saflıkta ve örneklikte bir adım önde olmak demektir. Değerlerine bağlı kalmada, milletine, mukaddesatına ve ümmete bilinçli bir şekilde sahip çıkmada, sevgi, saygı, merhamet, adalet, işini hakkıyla yapma, tüm insanlığı hoşgörüyle kucaklama gibi evrensel hassasiyetlerle yaşamada bir adım önde olmaktır.

Benim gözümde İslâmî İlimler mensubu olmak demek, sevgilerin en güzeli, en safı olan Allah sevgisini tadıp yaşamak; bu sevgiyi yüreğinde hissedip hayatın her anını buna göre şekillendirmek demektir. Bu sevgiyle Hak ve hakîkat yolunda asla ümidsizlik ve karamsarlığa düşmemektir. Ailesinden başlayarak milletin ve ümmetin her ferdine ve devletine karşı saygılı ve faydalı olmak için çırpınmaktır. Fazilet sahibi saygın bir ümmet ferdi olmaktır.

Benim gözümde İslâmî İlimler mensubu olmak demek, “Sizin en hayırlınız Kur’an’ı öğrenen ve öğreteninizdir” buyuran Efendiler efendisinin emrini yerine getirebilme derdinde olmak demektir. Onun gibi yaşamak ve insanları cehalet bataklığından kurtarmaktır. Şüphesiz dini ve kitabı iyi anlamak, bildiklerini insanlara anlatmak için en değerli fırsattır.

Benim gözümde İslâmî İlimler mensubu olmak demek, tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’in, rahmet deryası güzel ahlakını yansıtmak, her haliyle, beraber yaşadığı topluma “işte bu, son peygamberin ümmeti, O’nun nurlu yolunun şerefli yolcusu” dedirtebilmektir.

Benim gözümde İslâmî İlimler mensubu olmak demek, zamana ve mekana hakim olanın ölçüleriyle yaşayabilmeyi, Peygamber Efendimizi rehber sayabilmeyi, İslâm’ın temel kaynaklarından beslenebilmeyi, ümmetin çıkarları için canla başla çalışabilmeyi hedeflemektir. Tebliğ ve dâvet hizmetini en önemli emanet olduğu bilinciyle ve Kur’anî metotla yapmaktır. Önce nefsinden ve yakın akrabasından başlayarak daireyi genişletmek, mahallesinde çalmadık kapı, ulaşmadık gönül ve ilahi mesajı ulaştırmadık muhâtap bırakmamaktır.

Benim gözümde İslâmî İlimler mensubu olmak demek, gönül doktoru olmak demektir. Nazargâh-ı ilâhî olan gönlün, masivâ ile kirletilmesi ve işgali karşısında, gönüllerin mânevi şifası olan Kur’an’ı, güzel söz ve örnek hâl ile kırık kalplere, istila edilmiş gönüllere nakşetmektir. Bunu yaparken, hâli ve davranışları ile örnek olmaktır. Dâvâ adamı ve hâl ehli olmaktır. Dâvâsını dert edinmek ve derdlileri seven diğergam olmaktır.

Benim gözümde İslâmî İlimler mensubu olmak demek, sırat-ı müstakimden; yani Allah’ın razı olduğu dosdoğru yoldan ayağı kayan herkesin üzüntüsünü; dünyanın neresinde olursa olsun ayağına bir diken batan mümin kardeşinin acısını yüreğinde hissetmektir. Her tuzağa düşeni gördüğünde, kendi ihmalini düşünmek ve yapılması gerekeni Allah için yapmaktır.

Benim gözümde İslâmî İlimler mensubu olmak demek, her insanı Hz. Adem soyundan bir peygamber evlâdı görmek, Yaratanından ötürü yaratılanları sevmektir. Elinin erdiği, sesinin ve nefesinin eriştiği her yere tevhidi, ilahi mesajı ulaştırma gayretinde olmaktır. Küfür bataklığında olanlara, küfür tuzağına düşürülenlere kızmadan acımaktır. Muhabbet fedaisi olarak onlara şefkat elini uzatmak, hidayetleri için kavlî ve fiilî duâda bulunmaktır.

Benim gözümde İslâmî İlimler mensubu olmak demek, dünyanın kıvamının, huzûr ve sükûnunun son hak dine uymaktan geçtiğini bilmektir. Bir insanın hidayetine vesile olmanın, Allah katındaki büyük mükâfâtının bilinciyle hareket etmektir. İhtiyar dünyamızdaki tüm olumsuzlukların temelinde, emanetin ehline verilmeyişinin yattığının farkında olmaktır.

Benim gözümde İslâmî İlimler mensubu olmak demek, sinelerde, semtlerde, kurum ve hanelerde yakılan fitne ateşini söndürmek için mücadele etmektir. Fitne ateşine odun taşıma basiretsizliği göstermemektir. Oynanan oyunların perde arkasını ferasetle görerek oyuna gelmemek; piyon ve oyuncak olmamaktır.

Benim gözümde İslâmî İlimler mensubu olmak demek, ihlâs, samimiyet ve ihsan derecesine ulaşan kulluk, ahde vefa, şefkat ve sevgiyle yaratılmışlara paratoner olmak demektir. Bir yandan etrafını aydınlatırken, diğer yandan kendisi bir mum gibi erimektir. Çünkü ümmetin derdi onun derdidir, o dünyanın gidişatından kendisini sorumlu görmektedir.

Benim gözümde İslâmî İlimler mensubu olmak demek, gönül insanı ve mânâ eri olmak demektir. Münker karşısında “adam sen de” dememektir. Niçin yaratıldığının farkına varmak ve yapması gerekenleri vaktinde, ilahi ölçü ve değişmeyen rehber eşliğinde en mükemmel şekilde yapmayı şiar edinmektir. Âkif’in dediği gibi:

Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim

Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!

Adam aldırma da geç git, diyemem aldırırım.

Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım.

Benim gözümde İslâmî İlimler mensubu olmak demek, ümmetin ümidi, maneviyatımızın sigortası, gönül semamızın ve yolunu kaybedenlerin kutup yıldızı, küfrün, şirkin, isyanın kahredici batağında boğulmak üzere olanların can simidi Âsımın nesli olmaktır:

Âsımın nesli diyordum ya nesilmiş gerçek

Çiğnetmedi namusunu işte çiğnetmeyecek

Benim gözümde İslâmî İlimler mensubu olmak demek, Zü’l-cenâheyn olmak; yâni hem maddi ve dünyevî, hem de mânevi ve uhrevî olarak gelişmek demektir. Özü-sözü bir, davranışlarında tutarlı ve dürüst olmaktır.

Benim gözümde İslâmî İlimler mensubu olmak demek, düşünerek davranmak; gaflet ve uyuşukluktan uzak durmak demektir. Ötekini düşünmek, kendisi için istediğini başkaları için de isteyebilmek; ihsan ve iyilikte önde olmak demektir.

Benim gözümde İslâmî İlimler mensubu olmak demek, çalışkan ve başarılı olmak, görevini hakkıyla yapmak demektir. Hayata atıldığında din adamıysa cemaatin, muallimse talebenin, devlet ve iş adamıysa vatandaşın, baba ve anne ise eş ve çocuklarının kendisine emanet edildiği şuurunda olmaktır. İslamî bir yuva kurarak iyi bir eş, iyi bir anne-baba olmak ve geleceğe göz aydınlığı güzel nesiller yetiştirmek demektir.

Benim gözümde İslâmî İlimler mensubu olmak demek, çevreyle iyi ilişkiler kurmak, toplumu kaynaştırmak ve birleştirmek demektir. Başkalarını asla aldatmamak; eliyle ve diliyle emin olmak, Kur’an, ibâdet ve tâatı hayatın merkezine almak demektir.

Benim gözümde İslâmî İlimler mensubu olmak demek, tesbih tanelerini bir araya getiren imame gibi, önder ve örnek bir nesil olmaktır. Binanın birbirine kenetlenmiş tuğlaları gibi kaynaşmaktır.

Hiç şüphesiz böyle bir nesil millet ve memleketine hizmeti ibadet kabul eden, madde ve makam karşısında eğilmeyecek kadar sağlam bir omurgaya sahip, vatan ve bayrak aşkıyla coşan ve her fırsatta hizmete koşan,  hiç kimseyi ötekileştirmeden anlamaya çalışan bir ruh ve şuura sahiptir.

Böyle bir nesil yetiştirmek için millet ve hizmet adına bir arada olmaya, birbirimizi kontrol etmeye, uyarmaya, güç birliği ve dayanışmaya ihtiyacımız var. İslâmî İlimler mensubu olma bilincimiz zorda ve darda olanların elinden tutmaya, bizden uzaklaşanları yeniden aramıza katmaya bizi mecbur kılmaktadır. Çünkü hiçbirimizin darılmaya, birbirimizden ayrılmaya ve ayrışmaya asla hakkı yoktur. Biriz, beraberiz, kardeşiz.

Prof. Dr. Hasan Kamil YILMAZ

Dekan

OSZAR »